31 Aralık 2012 Pazartesi

Bloemfontein neresidir ?

Bloemfontein : Güney Afrika Cumhuriyeti ' nde bir şehirdir . Oranj özerk devletinin başkentidir . Demiryolu atelyelerine sahiptir . Besin sanayii ile ilgisi vardır . 1846 ' da kuruldu , 1849 ' da Oranj devletinin başkenti oldu . Birçok yönden gelişmiş bir şehirdir . 1899 ' da başkan Kruger ile sir Alfred Milner arasındaki Bloemfontein konferansının başarısızlığı Boerler savaşının patlamasına sebep oldu .

29 Aralık 2012 Cumartesi

Bolayır

Bolayır : Marmara Bölgesi ' nde bir bucaktır . Gelibolu ' ya 17 km uzaklıktadır . 1980 ' li yıllardaki nüfusu 6956 kişiydi . Namık Kemal ' in mezarı buradadır .

28 Aralık 2012 Cuma

Bodrum , bodrum katı , bodrum mezarı nedir ?

Bodrum : İsimdir . Yunanca " ybodrome " kelimesinden gelmektedir . Binanın yol seviyesinden aşağı kalan kısmıdır .
Bodrum katı ( kat ) : Önemli bir kısmı yol seviyesinden aşağıda kalan oturulabilir kattır .
Bodrum mezarı : Türbe veya kiliselerde ölünün konulması için yeraltında açılan odadır .

27 Aralık 2012 Perşembe

Jacques François Blondel kimdir ?

Jacques François Blondel : Bir Fransız mimarıdır . Rouen ' de 1705 ' te doğmuş , Paris ' te 1774 ' te ölmüştür . Mimarlık akademisine girdi ( 1755 ) ve Paris ' te bir mimarlık okulu açtı . Strasbourg şehri için planlar çizdi fakat ününü daha çok ; Sivil Mimari Dersleri ( 1771-1777 ) , manevi vasiyeti anlamına da gelen Sanatların Işığı Altındaki Dünyanın İnsanı ( 1774 ) gibi eserlerinden kazanmıştır .

25 Aralık 2012 Salı

Hatay ' ın alınmasında Atatürk ne kadar başarılı olabilmiştir ?

Hatay ' ın alınmasında Atatürk ne kadar başarılı olabilmiştir ? : Hatay , Atatürk ' ün ölümünden sonra 1939 ' da Türkiye ' ye katılmıştır . Atatürk , sağlığında Hatay ' ın anavatana katılması bakımından çok uğraşmıştır .
Atatürk , Hatay ' ı bin yıllık bir Türk yurdu olarak görüyordu . Hasta halinde bile askeri denetlemek amacıyla güney sınırına gitmiş ve orada Fransızlara göz dağı vermiştir .
Atatürk , siroz hastalığına yakalanmıştı . 23 saat dinlenmesi gerekiyordu . Böyle bir haldeyken güneye gitmesi hataydı .
Hatay , Fransızlarda başta neden kalmıştı ? Kurtuluş Savaşı sırasında Fransızlarla yaptığımız anlaşmaya göre Hatay , Fransızlarda kalmıştı . Fakat anlaşma metnine Türklerin haklarının korunması maddesi de eklenmişti . Bu maddeyle ileride Hatay ' ın Türkiye ' ye katılması yolu açılıyordu .
Atatürk ' ün ölümünden bir gün sonra 11 Kasım 1938 ' de İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçilmişti .Onun yönetiminde iken Hatay , anavatana katılmıştı .
Atatürk , başarılı bir siyaset adamıydı . Her şeyini akıl ve bilime dayandırmıştı . Hatay ' ın alınmasında da akıl ve bilim ölçülerini esas almıştı .
Hatay , başarılı bir diplomasi sonunda alınmıştır . İsmet İnönü ' nün başarılı diplomasi siyaseti de Hatay ' ın alınmasında etkendi .

Blois neresidir ?

Blois neresidir ? : Loir-et-Cher idare bölümünün merkezidir . Paris ' e 172 km uzaklıktadır . Loire kıyısındadır . 1980 ' li yıllarda 49422 nüfusluydu . Bu şehir Loire kenarında yükselen bir yaylanın eteğinde kuruldu . Sonradan yaylaya kadar genişledi . Bu şehrin metalürji , elektrik , kereste , deri ve besin sanayiiyle ilgisi vardır ve bu şehir bir turizm merkezidir . Ayrıca bu şehirde basımevleri , katedral ve eski anıtlar da mevcuttur . Gelişmiş bir şehir olduğunu söylemek mümkündür .

Blomendaal neresidir ?

Blomendaal neresidir ? : Hollanda ' da ( Kuzey Hollanda ) bir şehirdir . Haarlem ' in kuzeybatısındadır . 1980 ' li yıllardaki nüfusu 20100 kişiydi . Turistik bir merkezdir . Açık hava tiyatrosuna sahiptir . Çiçekçilik , besin sanayii , makine yapımı , konfeksiyonla ilgisi vardır . Brederode şatosunun 13. - 16. yy. arasındaki harabelerine sahiptir .

24 Aralık 2012 Pazartesi

Blocking nedir ?

Blocking : İsimdir . İngilizce kökenli bir kelimedir . Tüp veya transistörlü osilatör demektir .
Genelde blocking ' de bir giriş devresi ve bir şarj devresi arasında bir bağlama bulunur . Şarj devresinde bir kondansatör bulunuyorsa o kondansatör boşalır ve gevşeme titreşimleri baş gösterir . Blocking , genelde televizyon alıcılarının belli bölümlerinde kullanılır .

21 Aralık 2012 Cuma

Ukraynalı besteciler arasında Dimitry Stepanoviç Bortnianski ' nin yeri nedir ?

Ukraynalı besteciler arasında çarlık orkestrasını yönetenler de çıkmıştır . En güzel örnek ; Dimitry Stepanoviç Bortnianski ' dir . Kendisi Petersburg ' ta 1825 ' te ölmüştür . Bir süreliğine İtalya ' da kalarak orada üç opera bestelemiştir . Sonradan Petersburg ' a dönerek çarlık orkestrasını yönetmiş ve sırf ses için dini eserler ( a cappella ) bestelemiştir . Zengin bir sanat gücüne sahip olduğu da açıktır .

19 Aralık 2012 Çarşamba

Federico Borromeo bir katolik olarak nasıl yaşamıştır ?

Hıristiyanlıkta piskoposluk bir dini yetki adıdır . Kardinallik daha üst bir seviyeyi gösterir . Piskoposluk ve kardinallik , katoliklik mezhebine aittir . Genelde İtalya ' da bulunur . Örneğin Federico Borromeo , Milano ' da bir piskopostu .
Piskoposlar asker kökenli kişiler olabilirler . Federico Borromeo da bir askerdi . Ayrıca Milano ' da doğmuş ve ölmüştü . 1631 yılında ölmüştür .
Kardinaller , İspanya ' da da yaşamış olabilirler . Federico Borromeo , İspanyol hükûmetine karşı kilisenin dokunulmazlığını savunmuştu .
Kardinaller dediğim gibi Katoliktirler . Katoliklik mezhebinde reform yanlısı bir kişiydi Federico Borromeo .
Ayrıca Borromeo yetkisini aşmamış fakat yenilik yanlısı olmuştur . Biblioteca Ambrosiana adlı bir dini kurumu kurmuştur .

16 Aralık 2012 Pazar

Francesco Borromini

Francesco Borromini : İtalyan bir mimardır . 1667 ' de Roma ' da ölmüştür . Maderna ' nın öğrencisidir . 1638-1641 arasında kilise yapımında çalıştı . Eserleri arasında rokoko üslubunu müjdeleyen usta işi bir yapı da mevcuttur .

15 Aralık 2012 Cumartesi

Borneo neresidir ?

Borneo : İndonezya ' da bir adadır . Ekvator kuşağındadır . 1980 ' li yıllardaki nüfusu 9 milyon kişiydi . 736 000 kilometrekare yüzölçüme sahipti . Genişliği bakımından Hollanda Hindistanı ' nın birinci , dünyanın üçüncü adasıdır . Dört bölgeye ayrılır . Bunlardan en büyüğü Kalimantan , İndonezya cumhuriyetinin on eyaletinden biridir . Diğer bölgeler ise Malezya toprakları ( Sabah - eski adı Kuzey Borneo , Saravak ) ve 1980 ' li yıllarda Britanya himayesindeki Brunei sultanlığını içine alır . Ayrıca Borneo , geniş bir bölgedir .

13 Aralık 2012 Perşembe

Bort

Bort : İsimdir . İngilizce kökenli bir kelimedir . Sarımtırak bir elmas . / Mücevher olarak veya sanayide kullanılmayan elmas ./ Kuyumculukta elmasları şekillendirmede kullanılır .

Edouard Bornet

Edouard Bornet : Bir Fransız botanikçisidir . Bitkilerin döllenme şeklini incelemiştir . Su yosunları hakkında inceleme adlı bir eseri vardır . 1880 ve 1878 yıllarında eserler vermiştir .

Başkemer ve başkemer kaburgasının anlamları

Başkemer : Bileşik isimdir . Mimariyle ilgilidir . Bir kemerin aylamaları üzerinde kavisli bir başkirişin yerini tutarak korniş gibi uzayan kuşak kemerdir . Tackemer veya kemerbent de denilir . / Bir tackapısının kemer aylamalarının tümüne verilen addır . Gotik mimaride kemerin bir yüzü görünecek şekilde yapılır .
Başkemer kaburgası : Bir kemer üzerinde o kemerin kavsini takip ederek bir baştan bir başa uzayan , o kemeri çevreleyen silmelerin bütünüdür .

12 Aralık 2012 Çarşamba

Başkent ( başşehir ) nedir ?

Başkent ( başşehir ) nedir ? : Bir ülkenin yönetim merkezi . Bu kelimeyle ilgili Ş. Süreyya Aydemir ' in ve F. R. Atay ' ın örnek cümleleri mevcuttur . F.R. Atay ' ın cümlesi anlamca şu şekildedir : " Türkiye ' nin başşehrinde çekecek başka resim bulamamış . " Şöyle bir örnek cümle de verilebilir : " Türkiye ' nin başkenti Ankara , inkılâpların merkeziydi . "

10 Aralık 2012 Pazartesi

Cahit Berkay nasıl bir müzisyendir ?

Cahit Berkay nasıl bir müzisyendir ? : Moğollar grubu ... Cahit Berkaysız bir Moğollar grubu düşünülebilir mi ? Moğollar , Moğolistan ' da yaşamıyor tabii ki :)))
Cahit Berkay ile Raksotek ' in imza gününde karşılaştım . " Bize müziklerini getir , dinleriz biz . " demişti kendisi bana . Gerçi müziklerimi yollamadım ama bu tutumu hoşuma gitmişti .
Onun yaptığı film müzikleri çok güzeldir . Türk filmlerinin müziklerinin çoğunda Cahit Berkay ' ın imzası vardır .
Haluk Levent , onun bir müziğini " Nerdesin ? " adlı şarkıda söylemişti .
Uzun saçlı olmayı seven ve beyaz tenli bir sanatçıdır o . Cahit Berkay , Moğollarla Barış Manço aynı çatı altında çalışırken de vardı ve etkisini gösteriyordu .
Cahit Berkay aynı zamanda gözlüklüdür . Görme problemini bilmiyorum ama gözlüklü hali de güzel .
Cahit Berkay , " Bir şey yapmalı " diye bir şarkı vardı , o şarkıyı Moğollar grubuyla birlikte söylemişti .
Cahit Berkay , bağlamayı ve elektrogitarı çok seven ve kullanan bir sanatçıdır aynı zamanda .

Baş lalanın anlamı

Baş lala : Osmanlı ' da padişahın emrindeki bir kişi . Padişah , kıyafet değiştirip şehirde gezerken yanında bulunurdu . 2. Mahmut ' a kadar padişah sofradayken yanında bulunurdu . Kendisinin sofalı , baltacı gibi hizmetlileri vardı . Padişahın gözünden düşünce hacegânlık makamına atanırdı . Hekimbaşı da baş lalaya bağlıydı . Bir ilaç hazırlama işinde mühür vurma yetkisi hekimbaşıyla baş lalaya aitti .

Baş kapı oğlanı ve baş kollukçunun anlamları

Baş kapı oğlanı : Zenci hadımağaları arasından seçilen , sarayın kadınlar dairesinin baş kapıcısına verilen ad .
Baş kollukçu : Fatih dönemine kadar kilercibaşı nezaretinde padişahın yiyecek , içecek ve ilaçlarını hazırlamakla görevli kişidir . Saray levazımatını nöbetçibaşından almak ve kullandıktan sonra nöbetçibaşına geri vermek de baş kollukçunun işiydi . Baş kollukçunun yardımcısına kollukçu denirdi .

Baş kapı gûlamı ve baş kapı kethüdasıyla ilgili

Baş kapı gûlamı : ( Yeni saray baş kapı gûlamı da denilir . ) Saraya alınan zenci hadımağalarının defterini tutan kişi .
Baş kapı kethüdası : Yeniçeri subaylarından muhzır ağanın emrindeki kapı kethüdalarının başıdır . Görevleri arasında vezirin emirlerini yerine getirmek , ölüm cezasına çarptırılanları asmak vardı .

Baş ikbal ve baş kadının tanımları

Baş ikbal : Osmanlı sarayında bulunan odalıkların en kıdemlisi.
Baş kadın : Osmanlı padişahlarının nikahları altında bulunan kadınların en yaşlısı ve veliaht verenine verilen ad . Baş kadın efendi de denilir .

9 Aralık 2012 Pazar

İSLAM ' DA SÖZLERİ KABUL EDİLEBİLECEKLER

İSLAM ' DA SÖZLERİ KABUL EDİLEBİLECEKLER
İslam ' da dinle ilgili işlerde fasık ya da gayr-i müslim birinin sözleri ciddiye alınmayabilir . Bir suyun temiz olduğunu salih biri haber verirse o suyla abdest alınabilir . Fakat o suyun kirli olduğunu söylerse o zaman teyemmüm yapılır . Fasık biri söylerse araştırılır , ağır basan görüşe göre hareket edilir .
Bir hayvanın boğazlandığını fasık biri haber verirse o zaman yine ağır basan görüşe göre hareket edilir .
Bir gayr-i müslimin ihtida ettiğini ( İslam ' a girdiğini ) bir müslüman haber verse o kişinin cenaze namazı kılınabilir .
Alım satım gibi işlerde gayr-i müslimlerin sözleri de kabul edilir . Bir gayr-i müslim bir eti bir mecusiden aldığını söylerse o etin yenilmemesi daha uygun olur .
Muamelat işlerinde gayr-i müslimlerin sözlerinin kabul edilmesi sosyal bir zarurettir .

İSLAM ' DA UYARININ GEREĞİ

İSLAM ' DA UYARININ GEREĞİ
İslam ' da uyarı , gerektiğinde yapılması ihtiyaç hissedilen bir harekettir . Uyarı veya öğüt bir ihtiyaçsa o zaman yapılmalıdır . Bir kişinin selamete ermesinde uyarının rolü büyüktür . Uyarı , hayır istemektir . Minberlerden yapılan uyarılar bunun sadece bir yoludur . Tatlılıkla söylenen uyarılar fayda sağlayabilir .
Uyarı ya da öğüt , gerekirse yapılırsa güzel bir hareket olur . Kur ' an ' da uyarı hareketinden ötürü müslümanlar övülmüştür . Maruf , aklen güzel olan şeydir . Münker de aklen kötü olan şeydir . Kötülükten sakındırmak , ancak ihtiyaç halinde yapılmalıdır . Bunu dil ile de yapmak mümkündür .
Uyarı ya da öğüt , kavgaya sebep olmayarak yapılırsa güzeldir . Bilgi , güzel muamele , söylediği şeyi kişinin kendisinin de yapması , tatlı dil uyarının şartlarındandır .
Kişi , ihtiyaç halinde büyüklerini de uyarabilir .

İLİM ELDE ETMENİN ZARURETİ

İLİM ELDE ETMENİN ZARURETİ
Her müslümanın ilim elde etmesi üzerine farz olan bir görevdir . Başkalarına öğünmek için ilim elde etmek ise sakıncalıdır . Bir hadiste " İlim elde etmek her müslüman kadın ve erkeğe farzdır . " diye söylenmiştir .
İlim elde etmek gerek ferdî , gerek toplumsal bir olgudur . Herkesin bilgisini genişletmesi bir zarurettir . Tıp gibi bilimleri öğrenmek de gereklidir . İlim , bir nurdur . Bir hadiste " Lokman Hekim oğluna şunu nasihat ederdi : " Oğlum , alimlerin meclislerine devam et . ... Allah yeryüzünü çisinti ile dirilttiği gibi ölü kalpleri de hikmet nuru ile diriltir . " denilmiştir .
İslam ' da sadece dini meseleleri bilmek zarureti yoktur . Herkes bilgisini arttırmaya uğraşmak durumundadır .
İslam kadınları , kocalarının iznine bağlı olmadan bir bilim etkinliğine katılabilirler .
İslam ' da ilmi meseleler üzerinde münazara yapmak caizdir . Ve ibadetten sayılır .
Büyüklük taslamak için yapılan müdahaleci iletişim doğru değildir . Doğru bile olsa bir şeyde kin ve çekememezlik yüzünden büyüklük taslamak doğru değildir .

7 Aralık 2012 Cuma

Bilgiden nasıl faydalanılabilir ?


Bilgiden nasıl faydalanılabilir ? : Bilgi bilen ve bilinen arasında kurulan nesnel tanım önermeleridir . Günlük hayatta bilgilerimize sık sık başvururuz . Teorik bilginin kullanım şekli elbette vardır fakat karar almada bir kaynaklık her zaman teşkil etmeyebilirler .
Keçinin boynuzu olduğunu bilmek keçiye arkamızı dönmememizi sağlar . Otobüs durağında beklerken fazla gürültülü konuşulmayacağını biliriz . Sinemada son filmlerin hangileri olduğu gideceğimiz filmi seçmemizde yarar sağlar .
Kedilerin tırnaklarının ayaklarında saklı olduğunu biliriz de " Aman kedi tırmalamasın ! " deriz .Köpeklerin sivri dişleri olduğunu biliriz de yanına ısırır diye yaklaşmayız .
Bilgi , günlük yaşamda karşımıza sık sık çıkar . İntihar edenlerin haberlerini okuduğumuzda o şeyin kötü olduğu sonucuna varırız .
İnternetten yararlanmayı biliriz de merak ettiğimiz şeyleri ondan öğreniriz .
Güveçte sütlaç pişirildiğini biliriz de sütlacı güveçte pişirmenin daha iyi olduğu sonucuna varabiliriz .
Sait Faik Abasıyanık ' ın bohem hayatı yaşadığını biliriz de " Onun gibi olmayayım " diyebiliriz .
Orta Çağ ' da skolastik felsefenin hakim olduğunu biliriz de " Çok şükür o zamanlarda yaşamamışım . " diyebiliriz .
Başım tuttu deyince başımızın ağrıdığını anlatabilmiş oluruz .
Bilgi hakkında daha pek çok örnek verilebilir . Ama öğrendiğimiz şeylerin hayata katkısı olabileceğini bilmemiz bile bize pek çok avantaj sağlayacaktır .

1 Aralık 2012 Cumartesi

İnsan kaynakları yönetiminin evrimi nasıl olmuştur ?

İnsan kaynakları yönetiminin evrimi nasıl olmuştur ? : İnsan kaynakları yönetimi önceden personel yönetimi olarak adlandırılıyordu . Türkiye ' de bundan 15 yıl öncesine kadar İKY yoktu .
Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan insan kaynakları önce iş gücü terimini kullandı . İnsan kaynakları sermayesi ya da entellektüel sermaye iş gücü yerine günümüzde kullanılan bir kavram olmuştur .
İnsan kaynakları yönetiminde çalışanların güdülenmesi esastır . İK yöneticisi çalışanların yanında yer almalıdır . İnsan kaynaklarında çalışanların ortak bir heyecana yönlendirilmesi ise tam anlamıyla bir İKY işlevidir .
Maaş sisteminin düzgün çalışması veya adil bir sistem çalışanların rakip firmalara geçme oranlarını azaltmaktadır .İK yöneticileri de kurmay yetkisini kullanarak komuta yöneticilerine bu hususlarda danışmanlık yapmak ve emir vermemek durumundadır .
İnsan kaynakları yöneticileri güncel yönetim sistemlerini de araştırmalıdırlar . Çalışanların aidiyet duygularının arttırılması hususunda İK yöneticilerine önemli görevler düşmektedir .
İyi bir terfi sistemi de iş devir oranını düşürecektir . İyi bir ahlak sistemi , iyi bir disiplin sistemi demektir .Disipline önem veren bir işletmede İK yöneticilerinin de payları büyük olmaktadır .
İKY , işletmenin kalite konusundaki hassasiyetinin bir göstergesidir .

Piyotr Fiyodoroviç Basmanov

Piyotr Fiyodoroviç Basmanov : Rus general . Boris Godunov ölmeden önce ( 1905 ) oğlunu ona emanet etti fakat o , bu görevini yerine tam anlamıyla getiremedi .

Nevruz kelimesinin anlamı

Nevruz: Bir isimdir. Farsça’dan gelmedir. Eski bir inanı ş a g ö re, y ı l ı n ve bahar ı n ilk g ü n ü kabul edilen ve do ğ an ı n yenid...