28 Kasım 2012 Çarşamba

Campania


Campania : Güney İtalya ' da bir bölgedir . Bu bölgede kıyı kesiminde iki ova vardır : asıl Campania ( Napoli ' nin kuzeyinde ), Paestum ovası . Bu iki ova arasında Vezüv ' ün yanardağ kütleleri yer alır .
Fakir topraklar geniştir ve burada tarım yapılır . 1980 ' li yıllarda halkın büyük kısmı Napoli ' ye göçmüştü . Napoli bu bölgedeki bir şehirdir .
Napoli ' nin kuzeyindeki ova ise zengindir . Burada 1980 ' li yıllarda km2 başına 3000 kişi düşüyordu . Buralarda tahıl , sebze , meyve , turunçgiller ve zeytinlikler gibi tarım ürünleri işlenir .  

Dino Campana

Dino Campana : Bir İtalyan şairidir . Bir akıl hastalıkları yurdunda öldü . Çağdaş İtalyan şiirinin habercisidir ve lirik bir şiir tarzına sahiptir .

27 Kasım 2012 Salı

Canlılar grubuna neler dahil edilebilir ?


Canlı deyince sadece bu gün yaşayan varlıkları değil , kalıntıları olan varlıkları ( fosiller ) da anlamalıdır . Tabii ki canlı deyince kalıntıları değil yaşamış oldukları zaman kast edilir .
Bu gün canlı varlıkları tanımlarken virüsü de canlılar sınıfına sokabiliriz ve tanımı tekrar yapabiliriz . Canlıları belirleyen en önemli öğe beslenme biçimidir . Yeşil ( klorofilli ) bitkiler ışıkbeslektir ( fototrof ) , ağzıyla avlanan hayvanlar yutarbeslektir (fagotrof ) , ayrıca kimyasalbeslek , asalak , çürükçül , ortakyaşar ,..vb. gruplar oluşturulabilir .

25 Kasım 2012 Pazar

Ferdinando Maria Campani

Ferdinando Maria Campani : İtalyan seramikçisidir . Seramiklerinin üstüne Raffaello gibi sanatçıların resimlerini koydu . Portreleri de mevcuttur .

Campanella burnu

Campanella burnu : İtalya ' da küçük burun . Romalılar bu burna " Minerva burnu " diyorlardı .

Tommaso Campanella

Tommaso Campanella : İtalyan düşünür ve yazarıdır . Deneyci metodu savundu . Telesio ' yu savunmak için yazdığı kitap yüzünden yargılandı .
Engizisyon müsveddelerine el koydu , yeni bir yargılanmadan sonra bağışlanınca bunları ele geçirdi . Calabria ' da bir manastıra çekilip bağımsızlık üzerine vaızlar verdi . Öğrencileri tutuklandı , kendisi de 27 yıl İspanya hapislerinde yattı .
Rasyonel Felsefe adlı kitabında metafizik sistemini geliştirdi . İspanya zindanlarından Papa Urbanus VIII tarafından kurtarıldı . Sonra yeniden hücuma uğrayınca Fransa ' ya sığındı ve orada kaldı . Richelieu ' nün bağladığı maaşla geçindi .
En önemli eseri Güneş Ülkesi ' nde astrolojik verilere dayanarak siyasi tasarılarını anlattı . Ölünceye kadar mirasçısı olduğu Rönesans düşüncesini son haddine kadar geliştirdi .

23 Kasım 2012 Cuma

İrmikli köfte


İrmikli köfte : İrmikli köfteyi hazırlamak için malzemeler : 500 gr. dana kıyma , 6 yemek kaşığı su , 6 yemek kaşığı irmik , karabiber , tuz , 1 adet yumurta , 1 adet soğan .
Sos için : 2 yemek kaşığı domates püresi , 1 yemek kaşığı margarin , tuz .
İrmiği suyla ıslatıp bekletin . Kıymanın içine yumurta kırın . Daha sonra irmik , karabiber , tuz , soğan katıp yoğurun . Kıymayı yoğurduktan sonra folyo kağıdıyla rulo halinde sarın . 30 dakika kadar pişirin . Bu arada domates püresini , margarin ve tuzla birlikte pişirin . Sos hazır olsun . Kıyma piştikten sonra folyoyu açıp dilimlere ayırın ve sosla birlikte servise sunun .
Püf noktası : Kıymayı yoğururken ellerinize yapışmaması için yoğurmadan önce ellerinizi ıslatın . Kıymayı küçük parçalara ayırırken de ıslatın .


20 Kasım 2012 Salı

Homojen kültür ne demektir ?

Homojen kültür ne demektir ? : Kültür , insanın doğayla savaşımı sonucu elde ettiği bütün değerleri kapsar . Din , inanç , bilim , teknoloji , sanat , ekonomi ,..vb. değerler kültür kapsamına giren öğelerdendir .Toplumların kültürleri arasında bir benzerlik varsa o zaman "uygarlık" tan bahsedebiliriz .
Homojen kültür , bir toplumdaki kültürel değerlerin yozlaşmaması sonucu oluşan esas kültürü anlatır . Toplumların homojen kültürleri hiçbir zaman bir bozunmaya uğramamış haldedirler .
Değerler yozlaşma sürecine girdiyse o zaman homojen kültürden değil " bozunmuş kültür" den bahsedebiliriz .
Bir toplum bütün değerleriyle kendisini yinelemekteyse o zaman da " eskimiş kültür " den söz edebiliriz .
Toplumların kültürlerinde ileri doğru bir canlanma varsa o zaman " dinamik kültür " den bahsedebiliriz .
Homojen kültür her toplumda olmayabilir . Bir toplumun homojen manada kültürünün olması ancak o toplumdaki bilimsel anlayışların yerleşmesiyle mümkün olabilir .Gerçekçi anlayışlar topluma egemense o zaman homojen kültür vardır denilebilir .
Kültür , paylaşıldıkça değişime uğrar . Kültür , yenilenebilmesi mümkün olan bir olgudur . Kültür , dinamik olmalıdır .

13 Kasım 2012 Salı

Devrim ile ihtilal arasındaki farklar nelerdir ?


Devrim ile ihtilal arasındaki farklar nelerdir ? : Devrim , devrilmek fiilinden türemiştir . Bir toplumun devrim geçirmiş olması o toplumda bir ihtilal sonucunda yeni bir düzen geldiği yargısını bize verir .
Fransız İhtilali 1789 ' da başladığı zaman Avrupa devletlerine sıçrayacak ulus - devlet modeli yeni keşfedilmişti . Laiklik de o şekilde yerleşti .
Devrim , ihtilalden sonra gelen bir aşamadır . İhtilal kısa süreli bir harekettir .Fransız İhtilali , sosyal eşitsizlikleri gidermek için yapılmıştır . Krallar ve soylular , burjuva sınıfının sırtından geçiniyorlardı . Halk kötü yönetimden rahatsızdı . Bazı beceriksiz kralların da etkisiyle Fransız İhtilali patlak verdi .
Devrimlerde din ve inanç öğesine dokunulmaması gerekir . Yoksa toplum kendisini inkar etmiş olur . Örneğin 1917 Rusya sosyalist ihtilalinde halk bunalımların sonucunda sosyalistlerin peşinden gitti . Bu devrim aynı yüzyılın sonunda sona erdi . Bu devrimde inanç öğesi de değiştiriliyordu . Bu bakımdan sosyalist ihtilal başarıyla sonuçlanmamıştır .
Her devrimde bir öndere ihtiyaç vardır . Türk devriminde de bir önder vardır . Fransız devriminde önder pek fazla çıkmamıştır . Bunun nedeni temelin sağlam olmasıydı .

12 Kasım 2012 Pazartesi

Adolfo Caminha

Adolfo Caminha : O Bom Ciroulo ( İyi Zenci - 1895 ) gibi romanlarıyla tanınmış ve zamanında heyecan uyandırabilmiş bir yazar .

9 Kasım 2012 Cuma

Kitle iletişiminin yapısı nasıl bir görünüm arz etmektedir ?

Kitle iletişiminin yapısı nasıl bir görünüm arz etmektedir ? : Kitle iletişimi , kaynak iletişimcilerin alıcı bir kesime iletiler yollaması demektir . Kaynak iletişimciler , bu işin uzmanı olmuş kimselerdir . Sinema , TV , radyo , gazete , internet gibi alanlarda kaynak iletişimciler bu işi uzman bir kadroyla yapmaktadırlar .
Kitle iletişiminde alıcı kesimin bilinmesi ve özelliklerinin tek tek bilinmesine imkan yoktur . Bir TV kanalında bir programı açıp seyredenler , o programın hedef kitlesini oluşturmaktadırlar .
İleti , uzman kadroyla yapılır . Kısaca bu bir ekip işidir . Tek kişinin çalışmasıyla ortaya çıkmamaktadır .
Kaynak iletişimciler , kaynak kesimi meydana getirir . Alıcılar ise tek bir birey değil bir kitleyi oluşturan unsurlara sahiptir .
Kitle iletişiminde hızlı ve sürekli iletiler yollanır . İletilerin sık aralıklarla değişmesi mümkündür .
Bir TV programında alıcı kesime yönelik iletiler planlanırken sanki o kişilerin her birine yönelik ortalama bir anlam taşıyan metinlerin düzenlenmesi son derece önemlidir . Böylece ortalama olarak bir bireyin anlayabileceği anlamlar yaratılmış olur .
Kitle iletişiminde alıcılar herhangi bir olanağa sahipseler bu iletileri alabilmektedirler .Bir TV programı için anten ve alıcı varsa o yayınlar kolayca izlenebilmektedir .

8 Kasım 2012 Perşembe

İkna edici iletişimin önemi nedir ?

İkna edici iletişimin önemi nedir ? : İkna etmek , var olan tutumları istendik yönde değiştirmeyi hedef alan bir yaklaşım olarak tanımlanabilir . İkna edici iletişim denilen bu iletişim her tür iletişimde karşımıza çıkabilir .İknacı , reklamveren ya da halkla ilişkilerci olabilir .
Tutum , bir psikolojik objeyle ilgili duygu , düşünce , davranışların oluşturduğu bir eğilim olarak tanımlanabilir .Tutumu değiştirilmek istenen kişiler iknaya karşı direnç gösterebilirler . Bunda öğrenmenin etkisi önemlidir .
İknada giyim kuşam kadar davranışlar da önemlidir . Kişilerin güdüleri doyurulmazsa o zaman tutumun değişmesi söz konusu olmayabilir .
İkna edici iletişim , iknacının tutumları değiştirmeye yönelik iletişimidir . Tutum sahibi olmak , bir bireye atfedilen bir özelliktir . Grup ve kitle tutumlarından da bahsedebilirsek de tutum ilk planda bir bireyin özelliğidir .
İknaya karşı dirençte inanılırlık önem taşır . Kandırmaya yönelik bir iletişimde pek fazla ikna olmak mümkün değildir .
Halkla ilişkiler , var olan tutumları pekiştirmek ya da olmayan olumlu veya olumsuz bir tutumu oluşturmaya yönelik bir çabanın içindedir .
Reklamlar da tutum değiştirmeye yönelik olarak hazırlanır . Reklamların da ikna edici olmayanları elbette mevcuttur .

İletişim için gereken durumlar nelerdir ?

İletişim için gereken durumlar nelerdir ? : İletişim , anlamların paylaşılması sürecidir .Paylaşma , esas olmalıdır . Zıtlaşma ve kutuplaşma hedef olmamalıdır .
Zıtlaşma üzerine kurulu bir iletişim kopabilir . Savunucu iletişim adı da verilen bu iletişim şeklinde savunma yanıtını vermek hedef olmaktadır .Halbuki destekleyici iletişim olsaydı paylaşma gerçekleşebilirdi .
İletişim olmasaydı kanaatlerimizi öğrenemezdik . Kanaat kişilerin inandığı ve benimsediği değerlerden oluşur . Benimsenen değerlere uygun kişilerin referans çerçevesinde bulunan bir iletişim paylaşılan değerleri yansıtabilir .
Savunucu iletişim hayatta karşılaştığımız örnekleri olan bir iletişimdir . Kişiler hayatta dinlemeyi de bilmelidirler . Dinlemek , anlamak için şarttır . Dinlemek , savunucu iletişimi destekleyici iletişime dönüştüren unsurları ihtiva eder .
Dinlemenin yöntemleri ve teknikleri vardır . Dikkat son derece önemlidir . Dinlemede de dikkat sağlanabilmesi için kişilerin gereksinimlerine uygun bir iletişim sürdürmek zorundayız .
İletişim , kişiler arasında anlamları paylaşmakla olabilir .Bu bakımdan dikkat çekici konuşma yapmak için pratikler yapmalıdır .
Uygun kişilerle iletişim kurmak için hedefimizi belirlememiz gerekir .İletişim hedefinin saptanmaması asıl öğelerin iletişimde elde edilmemesine neden olabilir . İletişimde çatışma olmamalıdır .Çatışmayla kurulan bir iletişim kişileri fazladan yormaktan başka bir şey değildir .

Halkla ilişkiler nasıl çalışır ?


Halkla ilişkiler nasıl çalışır ? : Halkla ilişkiler , bir kurumun ya da kuruluşun iletişimde bulunduğu herkesle olumlu bir ilişki içinde olmak , iyi bir imaj yaratmak ve yönetim sürecine dahil olmak amaçlarıyla hizmet eden bir yönetim fonksiyonu ve bir iletişim biçimidir .
Pazarlamadan farklı olarak halkla ilişkiler , ilişkide bulunulan herkesle iyi ve güvenilir , çift yönlü bir iletişim kurmayı hedefler . Propagandadan farkı çift yönlü , tekrara dayanmayan ve demokratik yönetimle ilgisi bulunan özellikleridir .Halkla ilişkiler , reklamdan farklıdır . Duyurum çalışmaları ücretsiz olarak haber medyasında görünmeyi hedefleyen bir süreçtir .
Satış geliştirmede promosyon gibi uygulamalar olsa da halkla ilişkilerde bu tür uygulamalar bulunmaz .
İletişim kurmak halkla ilişkilerde esas olmalıdır . Çift yönlü iletişim demokrasi ile yakından ilişkilidir .
Tutundurma içerisinde yer alan öğeler arasında reklam , halkla ilişkiler , kişisel satış ve satış geliştirme yer alır .
Halkla ilişkiler bir tutundurma karması öğesidir . Kurum hakkında doğru bir iletişim sağlanması halkla ilişkilerin ayrılmaz bir parçasıdır .
Reklam bir yerde ve zamanda para ile satın alınır . Halbuki halkla ilişkiler ücret ödemez . Bu bakımdan iyi haber yaratmak halkla ilişkilercilerin etkili bir görevidir .

Giuseppe Canella


Giuseppe Canella : İtalyan bir ressamdır . Paris manzaraları çizdi . 1826 ' dan itibaren çizdiği bu eserlerin ressamı olarak tanındı .
Bu manzaraları sevimli ve açık bir üslupla çizmiştir . Ayrıca başka eserleriyle de tanınmayı bilmiş bir ressamdır . 1847 ' de ölmüştür .

6 Kasım 2012 Salı

Augustin Pyrame De Candolle kimdir ?


Augustin Pyrame De Candolle kimdir ? : İsviçreli botanikçidir . Cenevre ' de doğmuş aynı yerde ölmüştür . 1778 ' de doğmuş , 1841 ' de ölmüştür . Cenevre ' nin gurur duyduğu bir isimdir .
16. yy. da Cenevre ' ye gelen Güney Fransalı soylu bir protestan ailedendir . Bir teziyle tıp doktoru oldu . Özellikle botanik alanında eserler verdi .
Cenevre Fransa ' ya bağlanınca Paris ' e gitti . 1808 ' de Montpellier üniversitesinde botanik profesörü oldu . 1813 ' te eserlerinin en önemlilerini yazdı . Eserleri "botanik üzerine notlarım " adına benzer isimlerdedir .
Cuvier ve Lamarck ile dostluk kurdu . Lamarck , " Fransa Florası " adını verdiği eserinin üçüncü basımını hazırlama görevini ona verdi . O da kitabı baştan aşağıya yenileştirdi . Ayrıca Fransa ' nın tarım bölgelerinin tam bir coğrafyasını çıkardı .
Cenevre ' de adına kurulan botanik bahçesinin yönetimine ve tabiat bilimleri kürsüsünün başına geçti . Prodrome adını verdiği eserini bitiremedi .Cenevre ' de yaptığı botanik üstüne çalışmalarla bu şehri bu çalışmaların gözde merkez yeri haline getirdi .

3 Kasım 2012 Cumartesi

İlyas Salman ' ın türkücülüğü nasıldır ?


İlyas Salman ' ın türkücülüğü nasıldır ? 

İlyas Salman ... Çirkin yüzlü fakat popüler olabilmiş bir aktör ... Onun hakkında çok şeyler söylenebilir ama türkücülüğü hakkında pek fazla bir bilgiye şimdiye kadar rastlamadım .
İlyas Salman ' ın sesi güzeldir . Bir lise hocasını canlandırdığı bir filminde de türkü söylemişti . Başarılı bir aktör olduğu kesin fakat popüler bir türkücü olmadığı da belli .
Onun bir klibini seyretmiştim . Filmlerinden kesitlerle birlikte ... Sesi türküye uygun . Pek fazla popüler olmasa da ayrı bir türkü lezzeti sunuyor insana .
Onu hep komedi fimlerinden tanıdım . Şener Şen ile başrolünü paylaştığı filmlerinden özellikle ... Masum insanları canlandırdı hep o . Canavarlaşan dünyada tek kalabilme savaşı veren masum bir adam rolündeydi o . Sinan Çetin ' in çektiği - adı aklıma şu an gelmiyor .- bir filmde daha farklıydı o .
Keşke türkülerini dinleyebilseydim ... Onun sesi hoşuma gidiyor . İlyas Salman kaset çıkardığı zaman almamıştım ama tekrar dinleme fırsatını bulursam mutlaka dinlerim .

Nevruz kelimesinin anlamı

Nevruz: Bir isimdir. Farsça’dan gelmedir. Eski bir inanı ş a g ö re, y ı l ı n ve bahar ı n ilk g ü n ü kabul edilen ve do ğ an ı n yenid...